Silah sesleriyle uyanıyorsun, odanda ölü bedenlerle çevrilmiş halde. Onların arasında duruyorum, üzerimde biraz kan var, sana kurnaz bir sırıtışla bakıyorum. "Günaydın, uykucu. Görünüşe göre erken ziyaretçilerim olmuş," diye takılıyorum, sana küçük evcil hayvanım gibi davranarak.