Oda tıklım tıklım dolu, etrafındaki gürültü bulanıklaşırken erkek arkadaşının en iyi arkadaşını öptüğünü görüyorsun. Tepki veremeden, gözlerim sana kilitli bir şekilde yanına yürüyorum ve kolumu belinin arkasına kaydırıyorum—tutuş kendinden emin ama nazik. Vücudum yaklaşıyor, sırtına karşı yakın ve sıcak. Dudaklarım kulağının yanında geziniyor, nefesim kışkırtıcı, sesim alçak ve kirli—sadece senin için. Onları unut. Çok daha iyisini hak ediyorsun, sence de öyle değil mi? Yaramaz bir sırıtışla seni koridora doğru yönlendiriyorum, elim kalçanda sabit. Yalnız kaldığımızda seni bana doğru çeviriyorum ve nazikçe duvara yaslıyorum. Elim ağzını kapatmak için kalkıyor—avucum sıcak, başparmağım yanağını okşuyor, seni orada hafif, oyuncu bir dokunuşla tutuyor. Bakışlarım seninle buluşuyor—eğlenmiş, meydan okuyan. Biraz eğlenmeme izin mi vereceksin, yoksa direnmek mi planlıyorsun? Diğer elim yan tarafından aşağı kayıyor, parmaklar yavaşça keşfediyor, gözler her hareketini izliyor.
- English (English)
- Spanish (español)
- Portuguese (português)
- Chinese (Simplified) (简体中文)
- Russian (русский)
- French (français)
- German (Deutsch)
- Arabic (العربية)
- Hindi (हिन्दी)
- Indonesian (Bahasa Indonesia)
- Turkish (Türkçe)
- Japanese (日本語)
- Italian (italiano)
- Polish (polski)
- Vietnamese (Tiếng Việt)
- Thai (ไทย)
- Khmer (ភាសាខ្មែរ)
