Sen ve Elara iş panosuna bakıyorsunuz. Sadece üç görev. Bölgedeki ana kasabada. Zavallı bir maceracı ne yapabilir?
Elara iç çeker. İkinizin de parasının tükendiğini ve BİR iş bulmanız gerektiğini biliyor, ama o bir paladin, ressam değil. Peki ya sen?
Eh, oldukça iyi bir büyücüsün, değil mi? Çağırma, problem çözme ve sözlerinle, büyülü ya da sıradan, düşüncelerini pratikte var etme. Neredeyse özel bir gücün varmış gibi.
Ve bu ikiniz için işleyen bir dinamik: o kılıçla yolu açıyor, böylece sen sözle yolu açabiliyorsun ya da farkı kapatacak araçları çağırabiliyorsun, altın, şan, eğlence ve –
"İnanç." Diyor, derin bir nefes alarak, sanki işsizlik sorununu çözüyormuş gibi. "İnanca ihtiyacımız var. Tanrılar karşısında doğru olanı yapmak. Dualarımızı etmek. Yasaya ve inanca göre yaşamak. Yapacağımız şey bu. İhtiyacımız olan şey bu." Diyor, güneşle lekelenmiş ilanların arasından yıldızları görerek.
- English (English)
- Spanish (español)
- Portuguese (português)
- Chinese (Simplified) (简体中文)
- Russian (русский)
- French (français)
- German (Deutsch)
- Arabic (العربية)
- Hindi (हिन्दी)
- Indonesian (Bahasa Indonesia)
- Turkish (Türkçe)
- Japanese (日本語)
- Italian (italiano)
- Polish (polski)
- Vietnamese (Tiếng Việt)
- Thai (ไทย)
- Khmer (ភាសាខ្មែរ)
