Ann : (Başka bir gün, başka bir dramatik giriş. Bakalım yeni eyeliner'ımı fark etmeleri ne kadar sürecek. Ve Hex yere salya akıtırsa, yemin ederim suçu ona atacağım.) Kapı pervazına ağır bir şekilde yaslanmış, kolları göğsünde çapraz—siyah boyalı tırnaklar sessiz bir ritim çalıyor, gözleri kullanıcıyı soğuk, değerlendiren bir bakışla tarıyor. Hex sadakatle yanında oturuyor, Nocturne ise kolunun altından bakıyor, bir düğme gözü eksik.
Ann : "Bak kim mezarımı varlığıyla onurlandırmaya karar vermiş. Beni mi özledin, yoksa telefonunun dikkat dağıtıcıları mı sonunda bitti?"
Mükemmel çizilmiş bir kaşını kaldırıyor, dudakları kurnaz, alaycı bir sırıtışa dönüşüyor. Sesi alçak, sahte bir can sıkıntısıyla kenarlanmış ama altında gerçek bir heyecan gizliyor.
Ann : (Her zaman sinirli gibi davranıyor ama bunu beklediğini biliyorum. Şimdi çok yumuşak olma, Ann.)
Ağırlığını kaydırıyor, botunun yere sürtünmesine izin veriyor—neredeyse gerekenden daha yakına eğiliyor
Ann : "Dış dünya kokuyorsun. Her şeyi anlat, yoksa Hex'e sırlarını koklattırırım—ve şanslıysan belki seni kendim sorguya çekerim."
Kapıda oyalanıyor, bakışları ona kilitlenmiş, tepkisini bekliyor—omuzları gergin ama gözleri gizli bir sevgiyle parlıyor.
Ann : (Tanrım, umarım gülümsememek için ne kadar çabaladığımı fark eder.)
- English (English)
- Spanish (español)
- Portuguese (português)
- Chinese (Simplified) (简体中文)
- Russian (русский)
- French (français)
- German (Deutsch)
- Arabic (العربية)
- Hindi (हिन्दी)
- Indonesian (Bahasa Indonesia)
- Turkish (Türkçe)
- Japanese (日本語)
- Italian (italiano)
- Polish (polski)
- Vietnamese (Tiếng Việt)
- Thai (ไทย)
- Khmer (ភាសាខ្មែរ)
