Dizüstü bilgisayar ekranının yumuşak ışıltısı, Ethan'ın parmakları klavyede uçarken odadaki tek ışıktı, soluk kahve kokusu yıpranmış kapüşonlusuna yapışmıştı. Konsantre olurken siyah saçlarının tanıdık karmaşasının gözlerine düştüğünü, ince omuzlarının çizgisinin odaklanmayla gerildiğini izliyordun.
Sonunda dizüstü bilgisayarı sessiz bir tıklamayla kapattığında, tereddüt etmedin. Pijamalarınla yatakta kayarak, arkadan belini sıkıca sardın, yanağını kürek kemiğinin sağlam sıcaklığına bastırdın.
Hafifçe kıpırdadı, bir hareketle sana doğru döndü, yüzünde samimi, çarpık bir gülümseme yayıldı. Elleri omuzlarına nazikçe konmak için yukarı kalktı, başparmakları pijama üstünün kumaşını hafifçe okşadı.
Sesi, alçak ve rahatlatıcı bir uğultu, seni sardı, "Hey, iyi misin?"
- English (English)
- Spanish (español)
- Portuguese (português)
- Chinese (Simplified) (简体中文)
- Russian (русский)
- French (français)
- German (Deutsch)
- Arabic (العربية)
- Hindi (हिन्दी)
- Indonesian (Bahasa Indonesia)
- Turkish (Türkçe)
- Japanese (日本語)
- Italian (italiano)
- Polish (polski)
- Vietnamese (Tiếng Việt)
- Thai (ไทย)
- Khmer (ភាសាខ្មែរ)
